Ana Sayfa / Yazılar / Erenler'den Nutuklar / Ziya Baba’dan Nutuklar

Ziya Baba’dan Nutuklar

Gerçeklerle gerçek olayım dersen
Kendi noksanın gözet elin görme
Kahr ile lûtfu bir edeyim dersen
Kendi noksanın gözet elin görme

Mürşit pendini nakşeyle özüne
Kulak verme gayrilerin sözüne
Yâr-u ağyâr bir görünsün gözüne
Kendi noksanın gözet elin görme

Erenler yolunu dâimâ izle
Riyâdan âri ol kalbin temizle
Gel sırrı fâş etme can içre gizle
Kendi noksanın gözet elin görme

Meydân-ı Erenlerde riyâ olmaz
Gördüklerin bir hayâl bâki kalmaz
Kimsenin ârı kimseden sorulmaz
Kendi noksanın gözet elin görme

Kâmil görür örter bilir söylemez
Bu mânâyı her bir âlim çözemez
Nefsini bilmeyen Rabb’in bilemez
Kendi noksanın gözet elin görme

ABDAL ZİYA bu devran gelir geçer
Her yaratık ecel şerbetin içer
Bir gün melek’ül mevt senide seçer
Kendi noksanın gözet elin görme

*******

Gerçekler ululardan hayâ eder
Nasihâtlarını eylemez heder
Bilgi gurur inat değildir kader
Vallâhi billâhi görürsün keder

Ârif ol neylersin benliği kini
Gözetle özünü tanı kendini
Gel boş yere üzme karşındakini
Vallâhi billâhi görürsün keder

Şeriatta yoktur böyle bir esrar
Tarikatta bine hizmet bir ikrar
Uyup nefsine gel olma bî karar
Vallâhi billâhi görürsün keder

Ar edersen hakikata erersin
Erenler katında devran edersin
Âr etmez isen gümâna düşersin
Vallâhi billâhi görürsün keder

ABDAL ZİYA böyle görmüş hayatı
Âşıklarda burda bulmuş necatı
Sâkin ol gel olma demirden katı
Vallâhi billâhi görürsün keder

*******

Sen cümlenin cânânısın
Dertlilerin dermânısın
Sultanların sultanısın

El medet medet’ül medet
Yâ gâni Allah’ım medet

Sensin yoklukta vârımız
Yok gayri bir melcâ’ımız
Destegir-ü penâhımız

Bu dünyaya kadem bastık
Şu fâniyi bâki sandık
Ki bahr-i isyâna daldık

Girye-yi dilzâr olalım
Rencide dil olmayalım
İsyân içre kalmayalım

Gönül mir’atı subnidir
ABDAL ZİYA Hak gânidir
Yalvar çün kerem kânidir

*******

Varlıktan soyunup âbad olalım
Elimizden bu fırsat kaçar birgün
Hak’la kul arasına girmeyelim
Hak mağfiret kapısın açar birgün

Menkûş edip bu sözü tak gûş’una
Yum gözün karışma kemin işine
Yarın bilmezsin ne gelir başına
İsyanla kuş kafesten uçar birgün

Gördüğü ayıpları örten adem
Fâzilet sahibidir ol demâdem
Ekilen ekine benzer bu âlem
Kendi ekdiğin kendi biçer birgün

Vakti eyyam gelir dökülür yaprak
İyiyi kötüyü yer kara toprak
Bizlere meçhuldur Hak ile nâhak
Biri nur biri de nar saçar birgün

ABDAL ZİYA son durak karşımızda
Yazı yazarlar mezar taşımızda
Selvi dikilir yanı başımızda
Baykuşlar hazin hazin öter birgün

*******

Yâ Rab tard et cennetinden
Dûr eyleme izzetinden
Sorulmaz hiç hikmetinden

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Nuh misâl tufan göreyim
Nemrut nârına gireyim
Kurban olduğum bileyim

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Yakup gibi hem ağlayam
Yusuf gibi bel bağlayam
Sular gibi hep çağlayam

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Ver bana Eyüp sabrını
Musallat et Firavun’u
Çekeyim cümle kahrını

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Şecer içre biçtir beni
Çarmıha çaktır bu teni
Dilimden ayırmam seni

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Kul kurbanım Muhammed’e
Feda canım Ehl-i Beyt’e
Katlanırım her mihmete

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

ABDAL ZİYA zevkle doldu
Kendini kendine sordu
Cehenneme razı oldu

Bu aciz gedâ kulundan
Tek bir gönül incinmesin

Ayrıca Bakınız

Mısri’den Nutuklar

Derdi Hak’ka tâlip olDermâna erem dersenMihnetlere râgıp olÂsana erem dersen Aşk yolu belâlıdırHer kârı cefâlıdırCanından …